OLUMSUZLUK İFADELERİ


ne …. jamais  asla

Je ne vais jamais à la piscine
Asla havuza gitmem. / Hiç havuza gitmem.
Il n'a jamais travaillé.
Hiç çalışmadı.
Je ne travaille jamais.
Asla çalışmam.
Il ne m'aide jamais.
Bana hiç yardım etmez

ne… plus – artık

Tu ne comprends plus cette leçon.
Artık bu dersi anlamıyorsun
Je n'ai plus aucun argent.
Artık hiç param yok.

ne... aucun – hiç, hiçbiri

Je n'ai aucun problème
Hiçbir problemim yok. 
Je n'ai aucune idée.
Hiçbir fikrim yok.
Je n'ai aucun ami.
Hiç arkadaşım yok.

ne... rien – hiçbir şey

Je ne comprends rien !
Hiçbir şey anlamıyorum!
Elle ne fait rien de toute la journée
Bütün gün hiçbir şey yapmıyor
Elle n'rien bu.
Bir şey içmedi.

ne. . . que – sadece

Je n’ai que cinq euros
Sadece 5 Euro’m var.
Vous ne mangez que des légumes ?
Sadece sebze mi yiyorsun?
Je n'ai qu'un livre
Sadece bir kitabım var

ne... personne – kimse, hiç kimse
Je ne connais personne 
Kimseyi bilmiyorum.
Nous n'avons vu personne. 
Hiç kimseyi görmedik.
Personne ne joue avec moi.
Kimse benimle oynamıyor.

ne... ni… ni – ne. . . ne de

Je ne regarde la télé ni le matin ni le soir 
Ne sabah ne de akşam televizyon izlerim.
Ne şeker ne de portakal yiyorsun.
je ne veux ni café ni thé   
ne kahve ne de çay istiyorum.

ne… pas du tout – hayır hiç

Je n’aime pas du tout manger la cuisine épicée
Baharatlı yemekleri yemeği hiç sevmem.
Je n'aime pas du tout courir.

ne… pas encore – daha, henüz, hala

Je ne vais pas encore à l’école. 
Daha okula gitmiyorum.
Je n'ai pas encore mangé. 
Daha yemedim.

ne… pas toujours – hep/her zaman değil

Je n’ai pas toujours le temps de lire 
Her zaman okumaya vaktim olmuyor.
Je ne mange pas toujours ici.
Hep burada yemem
   
ne…guère – hemen hemen hiç, nerdeyse hiç (pek)

Je ne joue guère au tennis
Neredeyse hiç tenis oynamam.
Je ne bois guère de café  
Hemen hemen hiç  kahve içmem




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder