Fransızca’da Plus-que-parfait zamanı
Türkçe'de kullandığımız hikaye geçmiş zamanına (-yapmıştım, -etmiştim,
-görmüştüm) denk gelmektedir.
IMPARFAIT[avoir]/[être] + PARTICIPE PASSÉ
PARLER - plus que parfait çekimi :
j'avais parlé
tu avais parlé
il / elle avait parlé
nous avions parlé
vous aviez parlé
ils / elles avaient parlé
J'ai fait du shopping ce matin ; j'avais déjà fait la lessive.
Bu sabah alışverişe gittim; Çamaşırları çoktan yıkamıştım..
J'étais déjà sorti quand tu as téléphoné.
Sen aradığında çoktan ayrılmıştım.
Ayrıca koşullu ifadelerde varsayımsal durumu ifade etmekte kullanılır:
Si tu m'avais demandé, j'aurais répondu.
Eğer bana sormuş olsaydın, cevap verirdim.
S'il neigeait, je ne sortirais pas.
Kar yağsaydı dışarı çıkmazdım.
Si j'étais riche, je m'achèterais un château.
Eğer zengin olsaydım şato alırdım
Je t'enverrais de l'argent, si tu en avais besoin.
İhtiyacın olsaydı sana para gönderirdim.
S'il avait eu le temps, il t'aurait aidé.
Zamanı olsaydı sana yardım ederdi
J'aurais fait un gâteau, si j'avais su que tu venais.
Geleceğini bilseydim kek pişirirdim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder